OpenAI bu hafta 6,6 milyar dolar yeni fon topladığını ve şirketin şu anda toplam değerinin 157 milyar dolar olduğunu duyurdu. Bu, yılda 7 milyar dolar harcadığı söylenen bir kuruluş için oldukça büyük bir başarı (getirdiğinden çok daha fazla nakit) ancak OpenAI’nin birincil ürününün teknoloji olmadığını fark ettiğinizde mantıklı geliyor. Hikayeler.
Örnek olay: Geçtiğimiz hafta CEO Sam Altman “Zeka Çağı” başlıklı bir online manifesto yayınladı. Bu manifestoda, yapay zeka devriminin sınırsız refahı serbest bırakmanın ve insan hayatını radikal bir şekilde iyileştirmenin eşiğinde olduğunu ilan ediyor.
Altman, “Yakında yapay zeka olmadan başarabileceğimizden çok daha fazlasını başarmamıza yardımcı olan yapay zeka ile çalışabileceğiz” diye yazıyor. Altman, teknolojisinin iklimi düzelteceğini, insanoğlunun uzay kolonileri kurmasına yardımcı olacağını ve tüm fiziği keşfedeceğini umuyor. “Birkaç bin gün içinde” tümüyle güçlü bir süper zekaya sahip olabileceğimizi öngörüyor. Tek yapmamız gereken onun teknolojisini yeterli enerji, yeterli veri ve yeterli çiple beslemek.
Belki bir gün Altman’ın yapay zeka hakkındaki fikirleri doğru çıkabilir ama şimdilik yaklaşımı ders kitabı niteliğinde bir Silikon Vadisi efsanesi. Bu anlatılarda insanlık, toplumu daha iyiye doğru dönüştürecek teknolojik bir atılımın eşiğinde. Zor teknik sorunlar temelde çözüldü; geriye kalan tek şey, piyasa rekabeti ve eski moda girişimcilik yoluyla kesinlikle çözülecek olan ayrıntılar. Şimdi milyarlar harcayın; sonra trilyonlar kazanın! Bu, 1990’lardaki dot-com patlamasının ve 2000’lerdeki nanoteknolojinin hikayesiydi. Bu, 2010’larda kripto para ve robot teknolojilerinin hikayesiydi. Teknolojiler hiçbir zaman dünyanın Altman’larının vaat ettiği gibi tam olarak işe yaramadı, ancak hikayeler, girişimciler, mühendisler ve yatırımcılar imparatorluklar kurarken düzenleyicileri ve sıradan insanları bir kenara itmeye devam ediyor. (The Atlantic kısa süre önce OpenAI ile kurumsal bir ortaklığa girdi).
Söylemlere rağmen, Altman’ın ürünleri şu anda geleceğe bir bakıştan ziyade sıradan, hatalı bir şimdiki zaman gibi hissettiriyor. ChatGPT ve DALL-E 2022 yılında en son teknolojiydi. İnsanlar sohbet robotunu ve görüntü oluşturucuyu ilk kez denediler ve hayretler içinde kaldılar. Altman ve benzerleri ertesi yılı sahnede fısıltıyla dünyaya henüz salınmış olan müthiş teknolojik güç hakkında konuşarak geçirdi.
Önde gelen YZ figürleri, Mart 2023’te büyük dil modellerinin (LLM’ler) geliştirilmesinde altı aylık bir duraklama çağrısında bulunmak için açık bir mektup imzalayan binlerce insan arasındaydı; böylece insanlık yaklaşan devrimin sosyal sonuçlarını ele almak için zamana sahip olacaktı. O altı ay geldi ve geçti. OpenAI ve rakipleri o zamandan bu yana başka modeller yayınladılar ve teknoloji uzmanları sözde ilerlemelerini araştırmış olsalar da, çoğu insan için teknoloji plato haline gelmiş gibi görünüyor. GPT-4 artık çok güçlü bir süper zekânın habercisi olmaktan çok… herhangi bir sohbet robotuna benziyor.
Yeniliğin etkisi geçtiğinde teknolojinin kendisi çok daha küçük görünüyor. Bir e-posta ya da öykü oluşturmak için büyük bir dil modeli kullanabilirsiniz, ama özellikle orijinal bir model değil. Araçlar hala halüsinasyon görüyor (yani kendinden emin bir şekilde yanlış bilgi ileri sürüyorlar). Hala utanç verici ve beklenmedik şekillerde başarısız oluyorlar.
Bu arada, web, LLM tarafından üretilen, üretilmesi neredeyse hiçbir maliyeti olmayan ve yaratıcısı için kuruşluk reklam geliri sağlayan işe yaramaz “AI slop” ile doluyor. Herkesin geldiğini gördüğü ve kimsenin memnun olmadığı dibe doğru bir yarış içindeyiz.
Bu arada, tüm şişirilmiş teknoloji şirketi değerlemelerini haklı çıkaracak ölçekte ürün-pazar uyumu arayışı da yetersiz kalmaya devam ediyor. OpenAI’nin son sürümü o1 bile, Altman’ın “ilk kullanımda, onunla daha fazla zaman geçirdikten sonra olduğundan daha etkileyici görünüyor” şeklindeki uyarısıyla birlikte sunuldu.
Altman’ın yorumuna göre, zamanın bu anı sadece bir yol noktası, “refahta bir sonraki sıçramanın eşiği”.
ChatGPT’ye güç veren derin öğrenme tekniğinin, yeterli enerji, yeterli hesaplama gücü ve yeterli veriye sahip olduğu sürece, her ölçekte her sorunu etkili bir şekilde çözebileceğini savunuyor. Pek çok bilgisayar bilimcisi bu iddiaya şüpheyle yaklaşıyor ve yapay genel zeka ile aramızda çok sayıda önemli bilimsel atılım olduğunu savunuyor. Ancak Altman, şirketinin her şeyi kontrol altında tuttuğuna ve bilim kurgunun yakında gerçeğe dönüşeceğine güveniyor. Nihai vizyonunu gerçekleştirmek için 7 trilyon dolara ihtiyacı olabilir (kanıtlanmamış füzyon enerjisi teknolojisinden bahsetmiyorum bile) ancak bu, vaat ettiği tüm ilerlemelerle karşılaştırıldığında çerez parası.
Yine de küçük bir sorun var: Altman fizikçi değil. O bir seri girişimci ve oldukça yetenekli biri. Silikon Vadisi’nin en saygın yetenek avcılarından biri. Altman’ın çığır açan başarılarına bakacak olursanız, bunların hepsinin belirli bir teknik inovasyonla değil, erken dönem start-up’ları yatırımcı nakit yığınlarıyla buluşturmakla ilgili olduğunu görürsünüz.
Altman’ın söyleminin milyarder tekno-iyimser arkadaşlarınınkine ne kadar benzediği dikkat çekici. Tekno-iyimserliğin projesi, onlarca yıldır, teknolojik ilerlemeye inanırsak ve mucitleri ve yatırımcıları telif hakkı yasası ve aldatıcı pazarlama gibi sinir bozucu düzenlemelerden kurtarırsak, pazarın sihrini göstereceği ve herkesin daha iyi durumda olacağı konusunda ısrar etmek olmuştur. Altman, yapay zekanın sorumlu bir düzenleme gerektirdiği konusunda ısrar ederek kanun yapıcılarla iyi geçindi. Ancak şirketin önerilen düzenlemelere yanıtı “hayır, öyle değil” gibi görünüyor. Tanrım, bize düzenleyici bir açıklık ver ama henüz değil.
Yeterince yüksek bir soyutlama düzeyinde, Altman’ın tüm işi hepimizi hayali bir yapay zeka geleceğine sabitlemek, böylece şimdiki zamanın ezici ayrıntılarına çok fazla kapılmayız. Hayatınızı nasıl kolaylaştıracağını hayal etmek varken neden YZ’nin çocukları taciz ve istismar etmek için nasıl kullanıldığına odaklanasınız ki? Bugün var olan YZ’nin olağanüstü enerji ve su tüketimi üzerinde durmaktansa, iklim değişikliğinin yol açtığı sorunları çözen yardımsever bir gelecek YZ’sini hayal etmek çok daha keyifli.
Unutmayın, bu teknolojilerin zaten bir geçmişi var. Dünya bunları ve bunları geliştiren insanları sadece sözde potansiyellerine göre değil, sonuçlarına ve etkilerine göre değerlendirebilir ve değerlendirmeli.
Kaynak: David Karpf / The Atlantic *
* David Karpf, George Washington Üniversitesi Medya ve Kamu İşleri Okulu’nda doçent olarak görev yapmaktadır.
Yapayzeka.news’in hiçbir güncellemesini kaçırmamak için bizi Facebook, X (Twitter), Bluesky, LinkedIn, Instagram ve Whatsapp Kanalımız‘dan takip edin.
