1. Türk Yapay Zeka ve Yapay Sinir Ağları Sempozyumu 1992 yılında düzenlenen ve yapay zeka konusunda Türkiye’de duayen araştırmacıların yer aldığı ve düzenlediği alanındaki ilk sempozyumlardan birisidir.
Sempozyumda bilişsel sinirbilimden bilgisayarlı görmeye, doğal dil işlemeden yapay zekanın hukuk konusunda ele alınmasına kadar bugün hala çözümler üretmeye çalışılan konularda bildiriler sunulmuştur.
Bu sempozyumun kitabı yakın zamanda çevrimiçi ortama da aktarılmıştır. Aşağıdaki linkten 1. Türk Yapay Zeka ve Yapay Sinir Ağları Sempozyumu kitapçığı ve bildirilerine ulaşabilirsiniz.
1. Türk Yapay Zeka ve Yapay Sinir Ağları Sempozyumu
ÖNSÖZ
Önümüzdeki yıllarda insan yaşamını gittikçe daha fazla etkileyecek olan bilişim teknolojileri arasında belki de en önemlisi Yapay Zeka’dır. Yapay zekayı kısaca insanlarda zeka ile özdeşleştirdiğimiz bir takım özellikleri ve kabiliyetleri (örneğin görme, anlama, öğrenme, akıl yürütme, plan yapma, konuşma vb.) bilgisayarlar aracılığı ile gerçekleştirmeye çalışan bir bilim dalı olarak tanımlayabiliriz. ABD’nde 1950’li yılların sonuna doğru başlayan yapay zeka çalışmaları zamanla bir dizi konuda önemli başarılar elde etmiştir. Bir yandan çok önemli problemlerin çözümüne doğru değişik mantıksal yaklaşımlarla kuramsal temeller atılırken, diğer yandan olgunluğa ulaşmış bazı metodolojiler (örneğin uzman sistemler) son derece önemli uygulama alanları bulmuş ve oldukça da başarılı olmuşlardır. Günümüzde geliştirilen yapay zekalı sistemler artık büyük usta seviyesinde satranç oynayabilmekte, sınırlı bir kelime ve cümle dağarcığı ile de olsa konuşma anlayabilmekte, dilden dile çeviri yapabilmekte, tasarımlarda insan tasarımcılara yardımcı olmakta, matematiksel ispatlar yapabilmekte, görüntüleri inceleyip robot kollarını kontrol edebilmekte, yol görüntülerini inceleyip kısıtlı bir ortamda bir minibüsü idare edebilmektedirler. Ancak şu ana kadar yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı bir başka gerçek de buzdağının suyun altında kalan kısmının çok büyük olduğu ve bir insan gibi algılayacak, düşünecek, çalışacak sistemleri geliştirmenin daha çok uzun yıllar alacağıdır.
Yapay zekada son zamanlara dek birçok yaklaşım sezgisel modelleme yöntemlerini kullanmıştır. Ancak bu yöntemlerin çeşitli sorunlarının ortaya çıkması, araştırmacıları temel olarak insan beyninin yapısına benzeyen ve türlü nedenlerle 1960’larda terk edilmiş bazı modelleri yeniden kullanmaya yöneltti. Yapay sinir ağları olarak bilinen ve birbirleri ile çok değişik şekillerde bağlanmış çok fazla sayıda yapay sinirden oluşan bu modeller özellikle 1980’lerin sonlarında bir dizi önemli problemin modellenmesinde başarı ile kullanıldılar. Bu başarılar sözü edilen alandaki çalışmalarda son derece hızlı bir artışa neden oldu.
Ülkemizde bu konularda çalışan araştırmacıların olduğunu düşünerek onları bir araya getirmek ve yaptıkları çalışmaları duyurmak amacı ile bu sempozyumu düzenlemeyi düşündük. Yaptığımız duyurulara yurt içinden ve dışından beklentimizin üzerinde bir ilgi geldi. Katılımcıların çeşitli alanlardaki bildirilerini ilerideki sayfalarımızda bulacaksınız. İçten isteğimiz bu sempozyumun giderek artan bir ilgi ile her sene tekrar edilmesi, ve ülkemizdeki yapay zeka ve yapay sinir ağları araştırmacılarının birbirleri ile iletişim sağladıkları vazgeçilmez bir ortam haline gelmesidir.
Yapayzeka.news’in hiçbir güncellemesini kaçırmamak için bizi Facebook, Twitter, LinkedIn, Instagram‘ ve Whatsapp Kanalımız‘dan takip edin.